- Yolculuk / Taşınma
- Başka şehre tatile gitmek / Başka şehre okumaya gitmek
- Başka şehre akraba ziyaretine gitmek / Başka şehre akrabaların yanına taşınmak
(son örnekten kastım atıyorum evlendin gittin kızın memlekete, hanımköylü seni)
Tamam anladınız ne demek istediğimi özürlü değilsiniz sevgili okur. Ee normal biliyoz nolmuş demeyin. Benim hoşlanmadığım olay: yolculuğu çok sevmek taşınmayı sevmemek. Yola giderken heyecan olur bavullar toplanır, giysiler hazırlanır, yolluk yemek çerez konur, en son diş macunu fırça gibi şeyler konur, bir gün önceden mp3 çalara yol için playlist hazırlanır... Gördüğünüz gibi keyifli şeyler, yaptıkça yapası geliyor insanın. Ama öte yandan taşınma amaçlı yolculuk öyle mi: bunların hepsi yapılır "+" Eşya unutulursa kolay kolay geri dönüp alamamayı bilmenin verdiği rahatsızlık vardır. Geri döndüğümde her şeyi bıraktığım gibi bulabilecekmiyim acaba diye dertlenmek vardır. Arabada fazla yük vardır, kimisinde kamyon vardır ev taşıyorsa. Kazasız belasız gideyim de bi oh diyeyim fikri vardır akılda. Ama aksine tatile gitmenin 3 şeyini severim. Düşünün 1 haftalık tatile gidiyorsunuz ortalama bir aile olarak. İlk sevdiğim şey gidiştir. Neşelisin çünkü tatile gidiyorsun, işte o zaman yolun tadını çıkarırım zaten ben önemli kararlarımın çoğunu yolda camdan dışarı bakarken düşünürüm. Yolculuk bu anlamda güzel bir şey. İkinci olarak gider tatilinizi yaparsınız mis gibi bu da güzel. Üçüncü ve son olan şey dönüştür: tatilde dinlenmiş, yatcağınız kadar yatmış yada gezmekten sıkılmışsınızdır. Kimi kimi evini özleyen vardır, normaldir de. Anlayacağınız dönüş de güzeldir. Şimdi okul için iş için başka yere taşındığınızı farz edelim, düzenin kurulması aylar alır: elektiriği suyu doğal gazı, interneti, çarşısı, pazarı, fırını, marketi, eczanesi, acil doktoru, dişçisi, berberi, terzisi .... Okumak bile yordu sizi değil mi? Tüm düzeninizi bozar, insanı yorar, huzursuzluk hissi verir. Yeni gittiğiniz şehirde çevreye de alışamayabilirsiniz, demek istediğim insanların halleri, parasal durumu, kültür durumu. Açıkcası herkesin posta haydar dümen okuduğu bir mahallede yaşamak istemem. Yada hepsi zaman gazetesi okursa da kötü anladınız. Her şeyde bir denge olmalı, ki olur da normali odur dünya öyle bir şey düzene sokamazsınız hep anarşi kaos vardır neyse... Yada gittiğiniz memlekette hava karardı mı etraf ıssızlaşıyor olabilir, belki de kendi memleketinizde gece 2 de bile elinizi kolunuzu sallaya sallaya rahat rahat gezerken, yeni gittiğiniz yerde hava karardı mı evinize kaçasınız gelir; işten, okuldan okuldan çıkıp direk eve atsam kendimi diye bakarsınız.
Özet olarak tatil yolculuğunun insan üzerindeki yapıcı etkisini, ama taşınmanın verdiği alışamamak hissini ve yoruculuğunu söylememe gerek yok galiba, anladınız siz. Şahsen ben yatağımı değiştirdim mi kolay kolay uyuyamam.
Şimdilik bu kadar okuyanlara teşekkürler. Sağlıcakla