Have an account?

19 Ağustos 2011 Cuma

Silah taşıyın.

2.8" Buck çakı favorimdir.
     Silah taşıyın, ne türlü olursa olsun. Çakı, bıçak, cop, elektroşok cihazı, biber gazı, paranız ruhsatınız varsa tabanca. Taşıyın ama aklınızla düşünün başka yerinizle değil. Çıkarıp millete hava atın diye taşıyın demiyorum. "Ay ben silaha karşıyım, kanunu devlet uygular" gibi hippi cümlesi kurmayın ağzınıza sıçarım. Devlet sizi, ailenizi her daim koruyamaz. Adam başına polis mi diksin devlet? Hırılısı var hırsızı var, psikopatı var, sapığı var, katili var. Göt cebinizde elinizi attığınız anda hemen çıkarabileceğiniz bir çakı bulundurun. Hiç değilse basit bir isviçre çakısı. (Gerçi onların tek elle açma özelliği yok ama hiç yoktan iyidir). Hem öyle taşımaktan korkmayın bir şey olmaz, sustalı olmadıkça çakı, bıçak taşımak serbest. Ufak modeller alışveriş merkezlerinin X-Ray cihazlarında ötmüyor zaten. Yada yoldan geçerken polisin sizi durdurup üstünüzü arama ihtimaliniz düşük (doğru düzgün, işi gücü olan adamsanız). Ben ilkokuldan beri taşırım. Niye ilkokuldan? Çünkü ilk o zaman evden sık sık çıkmaya başladım.

Altıpatlar örneği.

     Her türlü silah iyidir. Savunma amacı ile üretilmiştir çoğu. Lakin bazı ibneler bunu saldırı amaçlı kullanır. O yüzden siz de taşıyın sizin ne eksiğiniz var ki. Paranız varsa, yaşınız tutuyorsa, ufak bir tabanca alın evinizde bir yere saklayın. 1835'te Samuel Colt ilk revolver'ı (altıpatlar) icat ettiğinden beri işler çok değişti. Hatta o zamanlar amerikan sivil savaşı komple bunun etkisinde kaldı diyebilirim. Şu an bile hala onun biraz gelişmiş versiyonları en küçük, en etkili silahlar olarak kullanılmakta, kimse kemerinde kılıç taşımıyor. Neyse ıvır zıvırı, entel tarih bilgisini geçeyim, özetle "Zaman kötü, kolla götü" desem yeterlidir. Devir iyiye gitmiyor, çoğu ülkede 50-60 yılda bir kaos ortamı oluşur, herkes tuttuğunu öper. Ne zaman ortalık karışacak bilmediğiniz için hazırlıklı olun. Silahlanmak en azından deprem çantası hazırlamak kadar önemli. 
Dizaynın kullanışlılığına bakın.

     Ancak bu kadar lafımın üstüne: "Ben bir insanı vurmaktansa, ölürüm daha iyi" gibi bir laf söylüyorsanız, yada aksine silahı alıp beyninizle düşünmeyip havaya sıkıp, magandalık yapıyorsanız... Neyse küfretmeyeceğim, ama şu sağdakini alıp sizi vurup üstüne de yine bunla dövesim geldi.

     Görüşmek üzere, bu konuya tekrar dönerim.

      Ekleme: İtü sözlükten begendiğim bi entry:

"silah taşıyan erkek tipi"  başlığına
"tedbirli davranan erkektir. hem hangi tarihi kişilik silah taşımamıştır ki. tüm peygamberlerden devlet büyüklerine kadar mutlaka herkesin meşhur bir silahı olmuştur.
günümüzde tabanca taşınır genelde, ama terbiyesiyle olmalıdır tabi. mesela babam 35 yıldır gece sokağa çıkarken silahını yanına alır, ya da uzak bir yere seyahat edeceğimiz zaman veya yayla köy gibi yerlere gideceğimiz zaman. ve 35 yıldır, 12 eylül öncesi olayları dahil hiç bir zaman belinden çıkarıp bırakın ateş etmeyi bir insanın üzerine bile doğrultmamıştır.
tabi insan şehirde büyüyünce daha farklı bakabilir bu olaya. sizin silahınız olmasa bile sizin için silah taşıyan birileri vardır mutlaka. polisler vardır sizin yerinize silah taşırlar. kapınıza biri dayandımı, başınıza bir olay geldimi polisi ararsınız ve olayı ona bırakırsınız. neden çünkü onun silahı vardır ve olayı çözer. aslında dolaylı yoldan siz de silah taşıyorsunuz, hem de hepiniz. ama artvinin, rizenin, ordunun 1200 rakımlı, toprak yollu, en yakın jandarma karakoluna bir saat mesafede olan felancı köyünce başınıza herhangi bir olay geldiği durumda arayacağınız kimse yoktur. devlet yoktur çünkü. devlet sizsinizdir. ailenizin polisi sizsinizdir. en yakın komşu ev arası 500 metre olduğu için evinize hırsız girdiğinde yardımınıza gelecek alt kat komşunuz da yoktur zira. bahçede çalışırken veya ormanda odun kırarken bir domuzun saldırısına uğrayabilme ihtimaliniz had safhadadır. götüne güvenen yaşasın o köylerde ve silah taşımasın bakalım, tabi burada klavye başında atıp tutmak, tüm dünyayı yaşadığın şehirden, tüm hayatları kendi hayatından ibaret sayarak humanist takılmak kolay."

0 comments:

Yorum Gönder