Have an account?

26 Kasım 2011 Cumartesi

Bir daha sevemem gibi.

     Daha önceki yazılarımda neden "the One" yoktur anlatmıştım. Arkadaşlar "the One" yoktur diyorum ama, olsa fena olmazdı. "Bu mu ki la", "Bu sefer son bu la" diye diye, kredimi tükettim. Ne kendime inancım kaldı ne bulacağıma inancım kaldı. Hayatımda ilk defa boşlukta kaldım. Boşluk dediğim nerdeyse iki senedir ne bi kıza kararlıca yazmışlığım var, ne bir şey çabalamışlığım var. Arka arkaya iki gün hoşmuş demişliğim vardır ama üçüncü gün olmadı hiç. Ya bir salakça konuşmasını duydum, ya yanında punk bi eleman gördüm, bir şeyler oldu tutturamadım. "Ulan bulsan ne olacak dalyar*k" falan diyebilirsiniz lakin öyle değildir. Şimdi sizi sevmeye özendirmek gibi olmasın, biz arkadaşımla şey derdik "Hani kızı sevince bir şey olacağından değil de, kızı sevmenin kendisi eğlenceliydi zaten."

Calculus: A Complete Course 7th Edition with Solutions

Warning! I have this one in djvu format, which means you should also download a djvu reader. Don't get lazy, download it from here. Believe me it is a useful one.
"For the three-semester calculus course. Proven in North America and abroad, this classic text has earned a reputation for excellent accuracy and mathematical rigour. Previous editions have been praised for providing complete and precise statements of theorems, using geometric reasoning in applied problems, and for offering a range of applications across the sciences. Written in a clear, coherent, and readable form, Calculus: A Complete Course makes student comprehension a clear priority. This seventh edition features a new co-author, Dr. Christopher Essex, who has been invited to contribute his unique style and approach to the subject material. Instructors and students will appreciate revised exercises, greater emphasis on differential equations, new pedagogical features, and an enhanced MyLab." 
Click here.

Borgnakke and Sonntag's Fundamentals of Thermodynamics 7th Edition Pack (Textbook + Solutions Manual)

-Hundreds of pages only 24 MB!-
     "Now in its seventh edition, Fundamentals of Thermodynamics continues to offer a comprehensive and rigorous treatment of classical thermodynamics, while retaining an engineering perspective. With concise, applications-oriented discussion of topics and self-test problems the text encourages students to monitor their own comprehension. The seventh edition is updated with additional examples, homework problems, and illustrations to increase student understanding.
     The text lays the groundwork for subsequent studies in fields such as fluid mechanics, heat transfer and statistical thermodynamics, and prepares students to effectively apply thermodynamics in the practice of engineering."
     Click here.

Mühendis adaylarına dev hizmet!

     Merhaba arkadaşlar, eminim hepiniz ilkokuldan tutun üniversiteye kadar en azından bir tane not, kitap paylaşmayan 'beyinsiz' arkadaşın zulmüne uğraşmışsınızdır. Dert etmeyin, elimdeki temel mühendislik yada kendi dalımdaki kitapları, ders notlarını burda paylaşarak sizi bu dertten kurtarıyorum. Elime geçtikçe paylaşırım, başarılar hepinize.
     Not: Kitaplar genellikle ingilizce, başlıklar ve kitap açıklamaları da keza. Sıkıntı çeken olmaz sanıyorum. Elimde Türkçe yok malesef. Tüm dünya faydalansın, ben de zaten başka bir yabancı blogdan indirmiştim.

Duyuru II:

      Blog istatistiklerine bakarak söyleyebilirim ki, nihayet günde 10-15 tane düzgün arama yapıp bloğuma giren var. Dahası bir konuya girip, öteki konuya da bakanlarınız var, inceleyenleriniz var. Sağolun varolun, çoğalın.

19 Kasım 2011 Cumartesi

Ehehehe


Neymiş efendim tüm padişahlar oğlancıymış.

     Bu söz bir üniversitenin tarih hocasının ağzından çıkıyor. Hangi kanıta, belgeye dayandığı belli değil. Muhteşem yüzyıl hakkında bi espiriyi duyunca "evet canım nolcak, adamlar haremden çıkıp oğlanların odasına gidiyordu" falan diyor.
     Bu konuya birden fazla şekilde karşı çıkacam şimdi. Haa "oo adam osmanlıcı" "oo adam padişahları savunuyo bıdı bıdı vahdettin" falan demeyin sıçarım gaganıza. Ulan bu padişahlar yüzyıllarca sağı solu fethederken gıkınız çıkmıyordu, son padişah kaçtı ya hemen alayına küfredin tabi hemen. Hee hepsi geydi hee. Ulan hayatımda bu kadar gerizekalı bir genelleme görmedim. Hani derler ya tüm sağcılar faşist tüm solcular zibidi heh aynı onun gibi saçma bir düşünce.

18 Kasım 2011 Cuma

THE AVENGERS'A DEVAM....

     4 Mayıs 2012'de gösterime girecek olan heyecanla ve sabırsızlıkla beklediğimiz film The Avengers ile ilgili tüm gelişmeleri güncel bir şekilde bugüne kadar siz okurlarımıza aktardık ve aktarmaya da devam ediyoruz.

     Türkiye saati ile yaklaşık 00.00 gibi Marvel yeni karakter banner'larını yayınladı.Okuyucularımızın bundan haberdar olmamasını istemeyiz.Buyrun size taptaze,sıcak sıcak bannerlar.



     SCARLEEETT!!!
sekizinci harika

12 Kasım 2011 Cumartesi

Profiterollü tasta

      Tekrar merhaba, azcık kafa şişiricem isteyen okusun.
      Sınavlara çalışmaktan kafamı kaşıyamadığım şu dönemde -kimi yiyorum, akşamları arada arkadaşlara uğruyorum- vakit buldum sonunda. Tatilimin son gününün son saatlerinde, fenalık bastı kaldırdım statiği, malzemeyi, diffi açtım blogumu.

-Oğlum çok dertliyim lan
+Montla sıç.

     Espiriyi bilen bilir, bilmeyen burdan bakabilir. Aynen o durumdayım, derdim tasam çook, ama öyle montla sıçmaya kıyasla pek de büyük bi derdim yok gibi, gelin siz karar verin. İşte altı üstü 4-5 sınavım var, işte tatilim bitti ve de güzelim daşş gibi sağlam evimden gidip, ankarada bi duvarı pertmiş, ama çaktırılmasın diye makyajlanmış, yığma eve gidecem ve kış orda geçecek gibi görünüyor. Çok iç rahatlatıcı değil mi? Neyse uzatmıyacam, ama bir deprem olursa o ev kafama göçer sizde bunları okur vaay öngörülü fakat tedbirsiz bi herifmiş der geçersiniz. Velasılkelam kışın ortasında hiç taşınasım yok, onu geçtim işim gücüm sınavım var, hadi onu da geçtim bu sezonda kiralık ev bulunmaz, ev al desen ona da param yok. Kır dizini otur anlayacağın.

     Neyse komikimsi bişi anlatacam durun. Şu yanda gördügünüz şey cennetten çıkma bir tatlıdır. Çok severim lakin adını telafuz edemem pek. Hele ki rahat değilsem. Haa bu arada Eskişehirli'yseniz, yada Eskişehir'e gezmek için turla gelen kavatlardansanız; Süreyya Pastahanesi'nden bu pro-fi-te-rol-lerden almayı unutmayın. Hatta durun yerini de tarif edeyim, tam bilmiyorum gerçi babam sağolsun alır bunları genelde.

     Google amcanın tarifi için tıkla.
 eski otogar karşı aralığı berk düğün salonu karşısı
babam da eski otogar falan diyordu, gidin bakın zaten.


     "Olm eskişehirle profiterolün ne alakası var git çibörekçi öner yada lületaşı bişi aldır, barlar sokağına gönder" falan derseniz sizde buna tıklayın. Çünkü öyle diyen cahildir cühaladır. Ulan ankarada bi bilgisayarcıyla muhabbet ederken bile herif eskişehirli çıktı, bilgisayarı tamirden alırken "abi haftasonu eskişehire gidip de süreyyadan profiterol getirmediysen bana vermem bilgisayarı ona göre" diye espirisini bile yaptı. Normalde böyle lavukça şakalara taviz vermem ama adam haklı profiterolün nerden alınacağını biliyor.

     Ya işte ankarada bi canım çekti bir gün ulan nerden alsam nerden alsam derken sordum okuldan birine, "abi gitcen hepsinden yüzer gram alıp denicen, güzelse yeni yerin ora olcak" gibi gerizekalı bi cümle kurdu. Ulan koduğumun ankaralı malı yok işte yok yok yok hem öyle midemi bozmam ben ankaranın pis tatlıcılarıyla. Menemen yazmayı bilmeyen şehirde tatlı yesen ne olacak anasını satayım.

     Asıl anlatacağım hikaye:
     Eskişehir'de eski arkadaşlarımla toplanmışım, yeni bir yer bulmuşuz çay kahve pasta börek yiyecek, (süreyya degil bura yeni açıldı arkadaşın tanıdık), keyfim de yerinde. Menüye bi baktım profiterollü pasta! İyice sevindim. Geçen geldiğimde de onu yemiştim ama o sefer parmağımla BU! diye göstermiştim dolaptan. Bu sefer siparişi masadan vericem ya hazırlanmaya başladım: "pro-fit-erol pro-fit-erol profiter-ol profit-erol PROFİTEROLLÜ PASTA" diye ağzımı alıştırdım, hatta arkadaşlara da dedim bakın şimdi yanlış söylücem kesin diye. Siparişi almaya geldi bi kız, bende dedim ki "Bi proFİtierolÜ TASTA alabilir miyim" " siyah var beyaz var" dedi oda. "Siyah" diyebildim bari. Sonra arkasından ehi ehi tasta diye güldük bana. Hikaye bu kadar, komik bence sizi bilemicem ama orda görünce eğlenceli. Hatta durun sikindirik bir neymiş bu parçadan aldığımız ders kısmı yapalım.
1- profiterol, profiterol  diye okunur, profiterol süreyyadan yenir.
2- ne kadar çalışırsan çalış, paniklersen zıçarsın. ( bu haftaki sınavlar böyle olcak gibi inş böyle olmaz Allahım)
3- arada bir dişilerle konuşmak lazımmış demek ki. (bunu da soru çözmeden sınava girilmez şeklinde anlayabilirsiniz)

     Neyse ben yatayım, sabahın köründe yola gidiyorum. Ulan dalya*** madem sınavın var niye böyle uzun yazı yazdın demeyin çok dolmuşum biraz da beyin s**intisi olmuş 20 dk da falan yazdım bu yazıyı.

     Görüşmek üzere.