Have an account?

28 Ağustos 2011 Pazar

Duyuru:

     Arkadaşlar çevremdeki 3-5 arkadaştan ayrı olarak blogumu ziyaret eden, amerikadan rusyadan hollandadan çizgi roman linklerine bakanları hadi anladım da. Bu bloga "s*kiş porno" diye aratıp girecekseniz hiç girmeyin daha iyi. Bi kere "s*kiş" diye bi kelime var mı lan pis herifler. Varsa da çok iğrenç geliyor kulağa. Öyle porno mu aratılır? O tür siteler kaliteli olmaz ki. Torrent'ten de mi bi habersiniz anasını satayım, onu da mı ben söyleyecem? Sonra "baba bilgisayarıma virüs" girdi dersiniz babanız bilgisayarcıya götürdüğünde bilgisayarcı şöyle laf sokar: "Beyfendi oğlunuz evlenmek istiyor herhalde ehehe".
     Atmıyorum hakkaten gerçek hikaye bu lisede bir arkadaş anlatmıştı, düşünün rezilliği. Liselilik yapmayın. Liselilik diyosam anladınız siz, öyle lise okuyan düzgün kardeşlerimize sözüm yok.

     P.S:Hele bir de etiketlere liseli, p*rno yazayım da görün siz.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Sabah 6'da hala uyumamışsanız.

     Bilgisayar başındaysanız.

     Ekrana boş boş bakıyorsanız. Bilgisayarla bir probleminiz var demektir. Bilgisayar hayatın, tek eğlencen olmuş demektir, çünkü sağlıklı bir insan yapmaz bunu.

     Ulan "ehehe bu yaz çok eğlencem, çok gezcem, çok dinlencem" dediğin yaz bitiyor, "ehehe bu sene ramazan nasıl geçecek bakalım severim ben...." dediğin ramazan da bitiyor. Zaten ne yazın ne ramazanın tadı kalmamıştı diyorsun, nerde o eski günler deegmi? Off okul da başlayacak... Zaten oldum olası hiç sevemedim. Tuvalet alışkanlığını 3-4 yıldır, banyosunu ise 1-2 yıldır kendi başına yapan 30 tane velet niye bir araya gelsin ki. O ilk defter kitap aldığım zaman ki güzel hevesim iki hafta içinde kaçtı. Yıllar yılı tecrübeyle hevesli geçen gün sayısı şu an 3'e falan düştü. Hem ilkokul olsun ortaokul olsun sizce de gergin bir ortam değil miydi? Her yerde "bana sigara yasak, sana da-ya-sak mı?" yada "altın kaça" diyen sümüğü, kulağı falan akmış çocuklar sizi de hayattan soğutmuyor muydu? Ha gerçi özel okulda okuduysanız ayrı, ben hiç özele gitmedim. Bilir miyim oraları? Bilirim tabi: "Bluetooth u aç len video yollucam ehehehe" "-bulutut yok hacı kızılötesi var" "Öyle telefon alınır mı len ehehe".

19 Ağustos 2011 Cuma

Silah taşıyın.

2.8" Buck çakı favorimdir.
     Silah taşıyın, ne türlü olursa olsun. Çakı, bıçak, cop, elektroşok cihazı, biber gazı, paranız ruhsatınız varsa tabanca. Taşıyın ama aklınızla düşünün başka yerinizle değil. Çıkarıp millete hava atın diye taşıyın demiyorum. "Ay ben silaha karşıyım, kanunu devlet uygular" gibi hippi cümlesi kurmayın ağzınıza sıçarım. Devlet sizi, ailenizi her daim koruyamaz. Adam başına polis mi diksin devlet? Hırılısı var hırsızı var, psikopatı var, sapığı var, katili var. Göt cebinizde elinizi attığınız anda hemen çıkarabileceğiniz bir çakı bulundurun. Hiç değilse basit bir isviçre çakısı. (Gerçi onların tek elle açma özelliği yok ama hiç yoktan iyidir). Hem öyle taşımaktan korkmayın bir şey olmaz, sustalı olmadıkça çakı, bıçak taşımak serbest. Ufak modeller alışveriş merkezlerinin X-Ray cihazlarında ötmüyor zaten. Yada yoldan geçerken polisin sizi durdurup üstünüzü arama ihtimaliniz düşük (doğru düzgün, işi gücü olan adamsanız). Ben ilkokuldan beri taşırım. Niye ilkokuldan? Çünkü ilk o zaman evden sık sık çıkmaya başladım.

18 Ağustos 2011 Perşembe

GANDALF NOOOOOOO!


17 Ağustos 2011 Çarşamba

"Did the Limo driver shoot at Kennedy?"

     Evet, "J. F. Kennedy'i limuzinin şoförü mü vurdu?". Yuh ne alaka bu blogla? Sen böyle ciddi konulardan bahseder miydin, gel bize çizgi roman, film hikaye mikaye anlat demeyin. Bu olayı merak ederdim, biraz -bayağı- araştırdım, çevirdim size göstereceğim birazdan. Tabi bunları sonradan araştırmış bir Türk olarak bunlarla büyümüş bir amerikan kadar bilmiyorum ama en azından eğer yakın tarihle ilgiliyseniz ve bu bu tür garip olaylara düşkünseniz, ilginizi çekeceğini garantilerim. Bu yazıda katil diye kimin yakalandığını, yakalanan adamın da nasıl vurulduğunu, derin devlet hikayelerini, mason ve eşcinsel FBI başkanını anlatmayacağım onlara burdan bakın. sürücü konusuna geçelim:
Rahatsız edici ama bakın bi.
   

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Çok acayip bir gün

   Uyandım erkenden hazırlandım hediye neyin aldım. Kızın doğumgününe gidecem çünkü. Sonra her şey tamam olunca, nerdeymiş bu doğum günü diye arkadaşlara mesaj attım. Bi naynay kafesindeymiş, neyse dedim gideyim değer.
2 dk da temsili resim.
Not: kızlar aslında çok güzel.
   Gittim kız ordaydı kardeşi falan işte. "Seni seviyom evlen benle" dedim. Tek bi kelime etmediler, sonra kardeşi nikah memuru gibi masanın altından bi defter çıkardı imzaladık falan. Sonra dedim ee annen falan ne diyo bu işe? "Ohooo o seni zaten çok seviyo =)" dedi. Uyandım sonra :D

   Aslında şeyden ötürü bu. How to Make It in America diye bi diziye baktım dün eve gelince. Elemanın biri kızın doğum gününe gidip naynaylık yapıyodu. Sonra kız onu evine götürüyodu. Sonra başka bi elemanla yolda karşılaşıyolardı o da meğer hediyeyi kapmış partinin çıkışına gelmiş bağrı yanık. Kız tabi sonradan gelen çekingen arkadaşı iplemedi. Öteki naynayla eve gitti. Bizim çekingen de arkadaşlarıyla bi bara gitti sonra 3 sap. İzlerken çekingeni tutuyodum ben ondan oldu hep.

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Spider-Man 'in cılkını çıkardılar.


M.J. ağıt yakarken.
     Önceleri zaten twitterda, sağda solda Spider-Man i zenci yapalım kampanyaları vardı. Başardılar, Ice Man ve Human Torch ile beraber May hala ve Gwen'i kurtarırken son savaşını veren Peter'ı öldürdüler sonra yerine yarı zenci, yarı ispanyol koydular. Hatta bazı serilerde koca Spider-Man'i dostu Human Torch'un yerine koydular, beyaz kostüm giydirdiler, bu yeni zibidiye siyah-kırmızı kostüm giydirdiler.
    Human Torch da öldü diyorlar ama bence ölmedi o sayıda ceset meset, kan görmedim ilerde demişti dersiniz.

9 Ağustos 2011 Salı

Ho ho ho ne güldüm ne güldüm ama...

8 Ağustos 2011 Pazartesi

THE AVENGERS AFİŞLERİ

     29 Temmuz günü ilk kez yayınlanan The Avengers klibini sunmuştuk.
     Bildiğiniz üzere (bilmiyorsanız da öğrenmiş oldunuz) her yaz San Diego'da çizgi roman fuarı olan Comic-Con düzenlenmekte.Bu sene de 21-24 Temmuz günleri arasında bu fuar gerçekleştirildi ve The Avengers filminin afişleri yayına sunuldu.


Yeni kıyafet iyi olmuş,kanat şeklindeki kulakları hala beğenmiyorum ama.

5 Ağustos 2011 Cuma

Top 100 Comic Book Villains of All Time List

     Bu linkten ulaşabilirsiniz. Güzel bişey hazırlamışlar, şahsen ben incelerken iyi vakit geçirdim. Normal insanlar bunu boş iş yada salaklık olarak algılayabilir. Fakat Carnage manyağını 80'lere 90'lara koyarken bir numaraya nazilerden dolayı bu hale gelmiş garibim Magneto'yu koymak ne iştir? Bu sıralama neye göre yapıldı? Niye koca tanrı Loki 8, Darkseid 6 numara iken Luthor 4 numara, Joker 2 numara?
    Bana sorsalardı  “Every villain is only as great as their hero.” derdim. Dolayısıyla mesela dc evreninde ; Superman - Luthor, Batman - Joker yada BlackAdam listenin başını alırdı.
    Kötü karakter olmak da, iyi karakter olmak da belli bir sıraya konulmaz bence. O yüzden hepsini sevelim, yeni çizgi romanlara, serilere bakalım.

Gece 3 den sonra bir şeyler oluyor.


     Gece 3 den sonra bir şeyler oluyor. Çünkü etraf sessiz, insanlar uyuyor, ben yine bilgisayar başında oturuyorum. Konuşmam değişiyor, kafam yoğunlaşıyor. Sinirliysem daha sinirli, mutluysam daha mutlu oluyorum. Her zamanki maymun iştahım iyice artıyor. Çizgi roman çizeyim, müzik dinleyeyim, gitar çalayım, fransızca çalışayım, hatta sıkıntıdan "şimdiden akışkanların mekaniği çalışayım ilerde rahat ederim" bile dedim. Neyse ki kibar bir ailem ve arkadaşlarım var, çizdiğim ya*** gibi resimlere, safsata gibi yazılara "güzel len aferin", "çok iyi om" falan diyebiliyorlar, teşekkürler. Yine böyle bir gün dertlenmiştim işi "aklımdaki bu fikirlerle kitap yazayım, genç menç ölürsem piyasada tutar, arkamda bir miras bırakırım" a kadar getirdiydim.
     Yada bunların hepsi bu akşam dışarda arkadaşlarımla oturup, eskiden hoşlaştığım bi kızı görmeyi umarken, eskiden hoşlaştığım başka bir kızı görüp kendime "Ulan ne maymun iştahlı olduğun burdan belli oldu" dememdendir. Sevmiyorum bu huyumu. Belli bir konuya odaklanamıyorum. 

4 Ağustos 2011 Perşembe

Yeni süper kahraman kostümlerine n'oluyor?

Arkadaşlar, bir tek ben mi fark ediyorum yoksa siz de fark ettiniz mi? Öncelikle şu iki resme bakın

   

Boobies

The normal boobs ( . )( . ), the silicone boobs ( + )( + ), the perfect boobs (o)(o) Some boobs are cold (^)(^), and some boobs belong to grandmothers \./\./ And let’s not forget the very large boobs (o Y o), and very small boobs (.)(.), and lastly the asymmetrical boobs (•)(.). We love them all!. Post this message on your wall and say ┌П┐(◉_◉)┌П┐ to breast cancer. Save the boobies!

Man of Steel (2013)

     Man of Steel (2013)' den ilk kare. 

     Filmde ayrıca Daily Planet muhabiri Lois Lane rolünü Amy Adams (“The Fighter”), gazetenin editörü Perry White rolünü Laurence Fishburne (“What’s Love Got to Do with It”), Clark Kent'in dünyadaki ailesi olan Jonathan ve Martha Kent rollerini ise Kevin Costner (“Dances with Wolves”) ve Diane Lane (“Unfaithful”) oynuyor.

Kızlar da porno izler.

     Şimdi kimse kendini kandırmasın, kızlar da porno izler. İzlemeyen kız varsa da hayatında hiç görmediğindendir.
     İşte itiraf videomuz da geldi:
      Not: Kızları da özenle seçmişler haa.

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Devam: Kızla konuşmak için bir sene bekleyen insan II

      Evet en son 'CİM'i kapmıştım. Halen bekliyorum bir aksiyon olacak diye, olmaz ya, Allahın işi işte belli mi olur bakarsın kırk yılda bir naber eskilerle buluşalım falan der, atlarım bende. Neyse şeyi diyecem, şimdi kıza facebookta mesaj atmak ve duvarrına yazmak arasında fark olduğunu söylemiştim daha önceden. Önceki yazıyı okuduysanız kızın doğum gününü 00.00 olur olmaz kutlamıştım, o da sabah cevap atmıştı. Ben şimdi hala bakıyorum tabi sayfasına ne var ne yok diye. Kızın doğumgününü duvarında 3-4 sayfa dolusu insan kutlamıştı içlerinde ortak arkadaşlarımız da vardı birini ele alalım.

2 Ağustos 2011 Salı

Daken: BABAAAA!!!! Wolverine: Bööle gollarımı açaydım, gitme diyeydim!

Resim dillemec.. ay dillendirmece.

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Vuuuhuuu çizimlerimi Stan Lee beğendi! Marvelde işe başladım!



     Desem keşke, ama bu gidişle diyemem, öyle bir şey olsa hepinize bir ay yemek ısmarlayayım! Bizim zamanımızda çizgi roman diye üniversitede bölüm yoktu (gerçi illa okuluna mı gitmek lazım), sonradan Boğaziçi'nde açıldı, ama olsa yazar mıydım? Yazardım herhalde en sona. Seviyorsan niye en sona diyeceksiniz?

Kızla konuşmak için bir sene bekleyen insan.

     Bu başlık ekşi sözlükte falan olsa "kaybeden insan", "looser", "çekingen" gibi söverlerdi, iyi de yaparlardı öyle zaten durum itirazım yok.
     Valla bilmiyorum size oluyor mu, ama ben birinci sınıftan beri her sene tüm temmuzu "temmuz bitsin de bugunlerde şunun şunun doğum gününü kutlayayım" diye beklerim. Bu heyecan ister şubat, ister mart olsun yılın ikinci yarısında sarar beni. Şunun şunun dediysem her sene aynı kız yani. Eskiden ailecek görüşürdük falan, dünyalar tatlısı insanlardır. İlkokulda telefonla arardım, sonraları mesaj atardım, şimdi ise facebook'tan kutluyorum düştüğümüz hale bak.